Sayfalar

Elektronik İmam

22 Temmuz 2012 Pazar yazildi.

Dün akşam Bahçelievler'deydim. Kuzenim orada oturuyor. Aile boyu bir ziyaret ettik. Nitekim teravih vakti geldi. Misafirlikteyiz babam ben teravihe gideceğim dediği zaman ben de gelirim diyen olmadı. Ama ben gittim. Gittik oradaki bir mescide. Mescit 3 bölüm. Alt kat, üst kat, yan taraf. Alt katta imam ve cemaatin büyük bir kısmı varmış(cemaatin büyük kısmı tahmin çıkarken öyle gözüküyordu hem imam aşağıdaysa çoğunluk oradadır:) )biz direk giriş kat dediğimiz üst kata girdik. Mihrap, imam odası vb. şeyler orada da var. Hoca vaaz veriyor teravihden önce. Bakıyoruz etrafta hoca yok. Dedim herhalde odasından vaaz veriyordur. Kamet zamanı ortalıkta müezzin yok. Ama kamet getiriliyor. Allah Allah bu işte bir gariplik var diyorum içimden. Kamet okunuyor bu sefer hoca ortalıkta yok. Babamla etrafa bakıyoruz kimse yok. Herkes ayağa kalktı. Ama hala imam yok. Aşağıdan ses gelmeye başladı bize hoparlörle ses geliyor. Sonradan jeton düştü :) Hoca bir de çocukları hep ikaz ediyor. Lütfen yapmayın, Fatiha'dan sonra amin diye bağırmayın içinizden söyleyin. Zaten bir ara bize gelen ses gitti. Ben gülmemek için kendimi zor tuttum. Ulan nasıl bir sistem bu :) Aşağıdaki hoparlörden çıkan sesi takip ediyoruz. Yahu ne komikti. Bir de giderken pasta aldık. Benim doğum günüm evde olmamamız münasebetiyle kutlanmamıştı. O pasta o niyetleymiş bir de o vardı ama neyse pasta da güzeldi :) Evet şuanki okuduğunuz yazının sonuna geldik. Bir başka yazıda tekrar buluşmak dileğiyle...

Ben ve Bitmişlik Hallerim

21 Temmuz 2012 Cumartesi yazildi.

Evet sevgili okur. Doğru okudunuz. Bittim biteceğim. İftara 1 saat kala benim kafalar bay bay...  Biraz önce pide almaya gittim. Sayın okur bu saatte pide kuyruğu var. Daha ilerisini düşünemiyorum. Sahurdan sonra biraz daha oturup 5'te yattım. Öğle ezanıyla uyandım herhalde... Ama sayın okur bu bile yetmiyor insana.. Bazen insan vay arkadaş deyip isyan edesi geliyor. Ya da Halil Sezai misali isyan diye bağırmak. Ama bağırmaya bile üşeniyor insan bu durumda. Bağırınca daha çok susarım, daha çok acıkırım, enerji harcamamam lazım diyor insan kendi kendine. Allah çalışanlara yardım etsin. Yaz, oruç kafa ve İstanbul trafiği.  Eğer bu 3'ü varsa olay bitmiştir. Geçmiş olsun. Öğrencilik işte bu zamanlarda işe yarıyor daha çok. 3 ay tatili en güzel şeyi. Ama öğretmenler de kebap. Bırakalım bari onlara da 3 ay yatsınlar. Bütün sene bizle uğraştılar. 3 ay yeter:) Ama öğrenciyi kurtarmıyor. Göz açıp kapatıncaya kadar geçiyor vakit. Ama Ramazan hariç :) Öğretmen yazı kullanmayı bilir. Nasıl derste zamanı kullanmaya çalışıyor veya biz sunum yaparken az oldu demelerini biliyorlarsa. Olsun yine de eli öpülesi karakterler onlar. Bizle uğraş bir de bir şeyler öğret. Ama bazı sinir hocalar var yok değil. Onları da insan boğası geliyor ama olsun. Elden bir şey gelmiyor. Nasıl olsun :) not vermez, kazık sorar, insanı deli eder bir de olsun. Yok öyle yağma. Senle görüşeceğiz hoca. Seni bulacağım. deyip geçiyoruz. Öğrencilik bir başka şey. Makara, eğlence, oyun, arkadaşlık ve gelecek kurtarma zamanıdır. Neyse oruç kafa daha yazacak bir şey fazla bulamadım şimdi. Daha fazla saçmaladan 3-2-1 Kestik...

HOŞGELDİN YA ŞEHR-İ RAMAZAN

20 Temmuz 2012 Cuma yazildi.

Evet. Zaman geldi. 11 Ayın Sultanı geldi. Ramazan... Ramazan'ı severim. Ama oruçla pek aram yok. Yani nasıl anlatsam bilmiyorum. Zaten her ramazan geleceği zaman yani önceden bir şey olmaz. Mesela bu cuma ramazanmış falan diye öğreniriz. Ama oruç tutarken zorlanmamak yani pek elde olmuyor. Zorlanmamak için sabahları inanılmaz derecede su içiyorum. İçerken ve sonrasında biraz zorlansan da gün içinde daha rahat oluyorsun. Yapmadığım zaman çok kötü geçmişti. Bilmiyorum belki de psikolojiktir. Ama ramazan gerçekten 11 ayın sultanı. Oruçta gösteriş yok. Ama diğer ibadetlerde insan riya için yapabilir ki bu çok kötü bir durum. Ramazan ayında öyle bir gece var ki o gece bin aydan daha hayırlıdır. Kadir gecesini çok güzel ihya etmeliyiz. Bende böyle hoca gibi anlatıyorum ama hocalık benim ne haddime... Sadece bildiklerimi biraz sizlerle paylaşmak istedim. Bugün ilk oruç günü. Dün teravih namazından gelince zaten sahura fazla yoktu. Birkaç saat vardı. Ben de yatmadım. Sahuru bekledim. Sahuru yaptık herkes yattı yine ben ayaktayım. E o kadar su içersen olacağı bu. 2 lt. rahat vardır herhalde içtiğim su. Saat 04.30'a doğru ben de yattım. Sabah Kur'an Kursu var. Arkadaşlara da söz de verdim. Uyandığımda saat 10'u 20 geçiyordu. Cuma günleri erken biiyor. Normalde 12 Cuma günleri 11. Kalktım hazırlandım doğru Camiye. Gittim arkadaşlarla biraz konuştuk. Hoca boştu gitti ben okumaya başladım ama gözlerim kapanıyor. Sanki kendimde değilmişim gibi. Biraz okudum sonra en son olan derse geçtik. Toplu ders. Ben burada zaten bir ara uyuyor gibiydim. Ders bittikten sonra hocaya tekrar okudum. Hoca artık anladı. Dedi senin gözler gidiyor. O sayfayı da oku bırak. Ben de mecbur tamam dedim... Ama ramazan güzeldir ya. Nefsi terbiye. Bakalım edebileceğiz mi nefsi terbiye? Vesselam...

Yeni Alan Adı Almayı Düşünüyorum

19 Temmuz 2012 Perşembe yazildi.

Bu aralar abimden başlayan bir özenme ve onun hafiften teşvikiyle oluşan bir alan adı alma hevesim var. Açıkçası almak istiyorum ama ileride giremediğim, yazamadığım için giren kişileri kaybetmek ve pr, alexa, trustrank değerlerinin düşmesinden korkuyorum. Bunun için bu düşüncemi 4 yıl ileriye atmayı planlayarak yapılacaklar listesinde 4 yıl sonra olacaklar bölümündedir. Neden 4 yıl sonra? Çünkü 4 yıl sonra üniversiteye geçeceğim Allah'ın izniyle. Tabi bu yaz yapacağım tercihler arasında bulunan 5 yıllık okulları kazanmazsam.

Affecting

18 Temmuz 2012 Çarşamba yazildi.

 Önceden hep kullanıcı adı hevesi vardı bende. Küçüklük tabii. Mesela bir foruma kaydolmak istiyorum. Kullanıcı adı istiyor. Kullanılmamış bir kullanıcı adı seçmek zor olabiliyor. Bir zaman sonra abim kendi kullanıcı adını seç deyince işler biraz çıkmaza girdi. Yahu neyi seçsem, ne yapsam? İnsanın kafası karışıyor. İngilizce mi olsun, Türkçe mi olsun? İnsan gerçekten karar veremiyor. En son google amcadan yardım almaya karar verdim. Yani Google Translate:) İngilizce olmasına karar verince İngilizceyi az bilen birinin adresi Google Translate. Google amca sağolsun beni kırmadı yardımcı oldu:) En sonunda "Etkileyen, Etkileyici" manalarına gelen "Affecting" kullanıcı adını kullanmaya karar verdim. Kulağa güzel geliyor ama ilk zamanlar akılda pek kalmıyordu. Bu da bence gayet güzel. Affecting... İş icabında fatihunugur'u kullanıyorum da normalde Affecting.  






Çeviri