Sayfalar

Leyla ile (mi) Mecnun?

31 Temmuz 2012 Salı yazildi.

      Leyla ile Mecnun'un yeni adıdır. Ama eminim ki Asıl Leyla olan Ezgi ASAROĞLU olmadan eskisi gibi olmaz o dizi. O varken ki hali çok daha güzeldi. Tabiri caizse çakma Leyla'larla işi bitirmeye çalışıyorlar. Asıl Leyla varken çakmaya ne gerek var? Bunun gibi sorular soruluyor. Çünkü asıl Leyla'yı kovmak nedir? Bir de haklıyken. Bence onun olduğu bir bölümle çakma Leyla'ların olduğu bir sezon eşit olamaz. Onun olduğu bir bölüm emin olun ki gerçekten diğer bölümlerden çok daha güzel. Bunu böyle demekle anlamayamazsınız. Ama şunu diyebilirim ne kadar Arda'yı sevmesem de o rolü galiba en iyi o oynayabilir. Ama oynaması da bir işe yaramaz. Çünkü o atılmayı haketti. Asıl Leyla'yı yani Ezgi ASAROĞLU'na karşı şiddet uygulayan birinin öyle güzel bir dizide oynamaya hakkı yok ve kadına uygulanan şiddetten dolayı şu anda hapishanede olması bence daha uygundu. Leyla ile (mi) Mecnun ekibinden ve Eflatun Filmden Ezgi ASAROĞLU'ndan özür dileyip onu tekrar oynamaya ikna etmesi gerekir. Nedenini de anlattım. Ve dediğim gibi izlemeden kolay kolay anlayamazsınız. İzlemenizi özellikle Gerçek Leyla'nın yani Ezgi ASAROĞLU'nun bulunduğu bölümleri izlemenizi şiddetle tavsiye ederim. Tabi ki takdir sizin. Evet sayın okur biraz içimi dökmek istedim saçmalama aşamasına gelmeden tadında bırakalım. Aşağıda size bir video bırakıyorum izlersiniz artık. Evet söz sende Son.


                                                 


                                                  SON :)

Hayat Kayması

29 Temmuz 2012 Pazar yazildi.

      Evet  sevgili okur Hayat Kayması. Yıldız kayması falan değil ne kadar resim öyle olsa da :) Bildiğiniz gibi veya yeni öğrenenler olduğu gibi ben bu sene liseye başlayacağım. Ama hangi lise daha belli değil. Gönül güzel liseleri istiyor lakin onların beni bu puanla isteyeceğini zannetmiyorum. Neresi olur bilmiyorum. Ayın 1'inde tercihler başlıyor. Allah yar ve yardımcımız olsun, Hakkımızda hayırlısı olsun diyelim. Evet sayın okur sizin de dualarınızı bekliyorum. Lise dönemi boyunca yazın olduğu kadar girebileceğimi pek sanmıyorum. Zaten bu yüzden alan adı almayı 4-5 yıl sonraya attım. Zaten henüz adım tam olarak da duyulmadı. Adımı duyurmayı başarabilirsem gerisi daha kolay gelecektir diye düşünüyorum. Ama adımı nasıl duyuracağım? Burada da kafa çalıştırma gerekiyor. Nasıl olsa 4 yıl sonra alacağım alan adını. 4 yılda herhalde bulurum alan adını. Babam zaten en son lisede bilgisayarı zor bulursun gibilerinden konuşunca 4 yıl sonraya atma planlarım daha destekli oldu :) Ama şimdi devir teknoloji devri. Her ne ararsan ara her şey bilgisayarda, internette hatta ve hatta telefonlarda. Tek tıkla ulaşabileceğimiz yerlerde. Böyle zamanda ben bu gibi nimetlerden uzak kalırsam ne kötüdür benim halim. Ama yapabilecek pek bir şeyim yok babamın karşısında. Bu seferki ceza biraz daha zorlu olacak sanırsam. Güzel bir liseye gitseymişim ne iyimiş arkadaş. Zaten bize diploma verilmeyecekmiş. Lise zorunlu olduğundan dolayı. Bir kağıtlık havamız vardı onu da yaşayamadık. Neyse vatan sağolsun. Geleceğe yönelik planlarım var. Ne kadar ilgi ve isteklerim beni Mühendisliğe kaydırsa da bu devirde vatana en çok lazım olanın bir hukukçu olduğunu düşünerek fikirlerim şu anda hakim olma yönünde. Hem evde zaten bir mühendis çıkacak. Bir de doktor çıkacak. Bana da zaten otomatikman bu kalıyor ama yine de biraz benim tercihime bakar diye düşünüyorum ki zaten zorla yaptıracaklarını zannetmiyorum. Askeriye için de aynısı oldu. Kazandım ama gitmedim. Duyanlar bazen salak muamelesi yapabiliyor. Çünkü oraya bir girdin mi hayatın kurtuluyor. Ama ben asker olmak istemiyorum. Zaten benim gözümde asker. Vatanı, milleti, dinine bir zarar gelecek olsa cihat edip bu cihatta en ön safta en önden gidebilmektir. Bunu yapabilen insanın mesleğinin asker olmasına gerek yok. O zaten savaşta en önde savaşır. Ama asker olup ta bunu yapacak yüreği yoksa ne yazıktır ki ona. O benim gözümde paralı askerdir. Paralı askerler de bilirsiniz ki böyle zoru görünce kaçar. Neyse sözü daha fazla uzatmadan sözü sona bırakmak istiyorum. Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle...

                                              SON :)

Eski Dostlar Eski Dostlar

28 Temmuz 2012 Cumartesi yazildi.

          Eski dostlarla karşılaşmak, görüşmek ve en önemlisi hatırlanmak ve onda hala senin hatrının olması... İlkokul 2. sınıf diye söylediği ama lakin o kadar eskiydi ki hatırlayamadığım bir arkadaşımla facebook dayı aracılığıyla tekrar konuştuk. Uzun lafın kısası eski dostları kim unutur. Ben de uzun zamandır aklımda olan ama bir türlü bulamadığım bir arkadaşım vardı. Facebook dayıda bana ilk önce göstermedi. Ne yapacaksın bırak mazi mazide kalsın deyince anılarda yoğunlaşarak birz onu buldum sağolsun facebook dayı sonunda buldurdu. Kendisi pek değişmemiş. Hala özgüveni yüksek, kişilik sahibi ve konuşmasını bilen biri. Pek konuşamadım onla ama konuştuğum kadarıyla bunlar çıkıyor. Ayrıca sesi de çok güzeldir. Yazının en altına söz-müzik kendisine ait olan bir şarkı paylaşacağım. İnsan vay be diyor bu kadar yıl geçti. Sağolsun unutmamış beni. Hayat zaten sevdiklerinle güzeldir. Hayat sevilince, sevince güzel diye ne güzel söylemiş ünlü besteci(ismini şu anda hatırlamıyorum:)). Hayatta güvenebileceğin ve sana güvenebileceğini bildiğin insan yoksa pek faydası olmuyor hayatın. İnsan nasılsa karşısındakini de kendisi gibi görür. Buradan herkes gereken payı çıkarabilir kendine. Neyse kendi söz ve müziğiyle kendi bestesi olan bir şarkı. Ben de dinleyince gerçekten etkilendim. Neyse lafı fazla uzatmayalım. Dinle...


BU NEYİN KAFASI YA

25 Temmuz 2012 Çarşamba yazildi.





Ben Leyla ile Mecnun fanıyım. Helal olsun adamlara hak ediyorlar bence. İyi bir fanın bütün bölümleri izlemesi, bilmesi gerekir. Ben yıl içinde dersler vs. işler yüzünden fazla izleyemedim. Bu yüzden bu yaz bütün bölümleri baştan başlayarak izledim. Hatta en son özel bölümünü yani belgeselini de izledim. Bitti. Ama ben tekrar tekrar izleyebilirim. Çünkü her bölümü bir ders niteliğinde ve ayrıca çok komik. Hikaye çok güzel. Ama genelde sonları duygusal oluyor. Absürt bir dizi. Absürt komedi. Bence de gerçekten çok güzel bir dizi. Ben helal olsun diyebiliyorum sadece. Zaten yine çok duygusal bitti. Herkesi dağıttılar. Ve son bölümün yani sezon finalinin neredeyse bütün bölümlerle bağlantısı var. Şarkıları genelde dizi oyuncuları söylüyor. En çok da Ali ATAY. Yani Anlattığım dizi Leyla ile Mecnun'un başrol oyuncusu Mecnun. Diziyi izlemek gerçekten çok güzel. Daha nasıl Mecnun olunacağını tam bilmeyen bu konuda ona yardım edenleri olan, Leyla'sını kaybetmiş olup hala Leyla'sını arayan Mecnun. Babasının gemide olduğunu ve       geleceğini bilen, çok iyi bir dost olan İsmail Abi. Bu diziyi izleyen herkes bir deniz görse başlar el sallamaya gemilere. Biz de İsmail Abi gibi diyoruz. O gemi bir gün gelecek İsmail Abi. Aslında hırsız olan ama buna sanat değeri yükleyip Performans Sanatçısı adı veren, kendisine hırsız denildiğinde "Ben öyle bir insan mıyım?" diyen ve Mecnun diğer bir yol arkadaşı Yavuz. Dışarıdan sert ama içi yufka yürekli olan, Mecnun'u çok seven ama belli edemeyen taksiciler kralı Büyük İskender Baba. Herkesin buluşma noktası olan Erdal Bakkal'ın sahibi, sürekli kafa açan ama o da bazı şeylerde yumuşayan Erdal Bakkal. Ak sakallarıyla ün yapmış Mecnun'un ilk rüyasında sonra ise yanında olan ve ona yardım etmeye çalışan Ak Sakallı Dede. Ve daha birçok güzel karakteriyle Leyla ile Mecnun. Diziyi dün bugün sahurdan önceki saatlerde bitirdim. Bu arada başlıkla alakası olmayan bir yazı olduğunu sanabilirsiniz ama Mecnun'un birkaç kez kullandığı bir sözdür "Bu neyin kafası ya?". Dizinin sonundaki şarkı benim çok hoşuma gider. Onu da sizlerle paylaşmak istedim Buyurun huzurlarınızda Leyla ile Mecnun'un başrol oyuncusu olan Ali ATAY(Mecnun)'un sanırsam kendini yazdığı ve onun söylediği EKSİK BİR ŞEY Mİ VAR?




                                                                                 LEYLA İLE MECNUN - FATİH ÜNÜGÜR

ÜNÜGÜR Blogger Tema V3 Huzurlarınızda

24 Temmuz 2012 Salı yazildi.

Evet. Artık temanın değişme zamanı gelmişti de geçiyordu. Enes İlhan'dan alıp üzerinde incelemeler ve değişiklikler yapıp adeta temayı yeniden yapmıştım fakat temanın içinde hala Enes İlhan'a ait linkler vardı ve bunları değiştirmeye açıkçası üşendim. Eski adı Konfor ve bizim yeniden yepyeni yaptığımız hali ise ÜNÜGÜR Blogger Tema V2 idi. Şimdi üstünde uzun bir düzenleme yaptığım uzun zamandır koyma planlarım olan ÜNÜGÜR Blogger Teması V3 koydum ve şu anki halinden de açıkçası memnunum. Üstünde 1-2 değişiklik sonra hazır olacağını inanıyorum. Bu yeni temayla sizlere okur değil de artık başka bir ad koymayı düşünüyorum. Özgün  ve beğenilen bir şey olmasına dikkat edeceğim. Eğer varsa önerileriniz yorum olarak yazabilir veya Bana Ulas sayfasındaki istediğiniz bir adresten de yazabilirsiniz. Evet sayın adınızı bulamadığım okurlarım :) Bu tema artık ne kadar kalır bilmiyorum. Ama yakında kendim yapmış olduğum Gri ve Asalet Ötesi temamı piyasaya sürmeye hazırlanıyorum. Tema Blogger teması olup istek olursa Wordpress, joomla, vBulletin'e uyarlamaya çalışırım. Ama buna söz vermeyeyim. Uyarlayamama ihtimali de var. İlerde de yapmaya devam edeceğim çalışmalarım, burada anlatacağım konuları takip etmeniz dileğiyle...



Fatih ÜNÜGÜR Güncel Blog Sitesi, Dini, Tarih, Webmaster, Futbol, Sağlık, Teknoloji, Dizi ve Film, Program, Eğlence, Oyun

Çeviri