Sayfalar

Hayat Kayması

29 Temmuz 2012 Pazar yazildi.

      Evet  sevgili okur Hayat Kayması. Yıldız kayması falan değil ne kadar resim öyle olsa da :) Bildiğiniz gibi veya yeni öğrenenler olduğu gibi ben bu sene liseye başlayacağım. Ama hangi lise daha belli değil. Gönül güzel liseleri istiyor lakin onların beni bu puanla isteyeceğini zannetmiyorum. Neresi olur bilmiyorum. Ayın 1'inde tercihler başlıyor. Allah yar ve yardımcımız olsun, Hakkımızda hayırlısı olsun diyelim. Evet sayın okur sizin de dualarınızı bekliyorum. Lise dönemi boyunca yazın olduğu kadar girebileceğimi pek sanmıyorum. Zaten bu yüzden alan adı almayı 4-5 yıl sonraya attım. Zaten henüz adım tam olarak da duyulmadı. Adımı duyurmayı başarabilirsem gerisi daha kolay gelecektir diye düşünüyorum. Ama adımı nasıl duyuracağım? Burada da kafa çalıştırma gerekiyor. Nasıl olsa 4 yıl sonra alacağım alan adını. 4 yılda herhalde bulurum alan adını. Babam zaten en son lisede bilgisayarı zor bulursun gibilerinden konuşunca 4 yıl sonraya atma planlarım daha destekli oldu :) Ama şimdi devir teknoloji devri. Her ne ararsan ara her şey bilgisayarda, internette hatta ve hatta telefonlarda. Tek tıkla ulaşabileceğimiz yerlerde. Böyle zamanda ben bu gibi nimetlerden uzak kalırsam ne kötüdür benim halim. Ama yapabilecek pek bir şeyim yok babamın karşısında. Bu seferki ceza biraz daha zorlu olacak sanırsam. Güzel bir liseye gitseymişim ne iyimiş arkadaş. Zaten bize diploma verilmeyecekmiş. Lise zorunlu olduğundan dolayı. Bir kağıtlık havamız vardı onu da yaşayamadık. Neyse vatan sağolsun. Geleceğe yönelik planlarım var. Ne kadar ilgi ve isteklerim beni Mühendisliğe kaydırsa da bu devirde vatana en çok lazım olanın bir hukukçu olduğunu düşünerek fikirlerim şu anda hakim olma yönünde. Hem evde zaten bir mühendis çıkacak. Bir de doktor çıkacak. Bana da zaten otomatikman bu kalıyor ama yine de biraz benim tercihime bakar diye düşünüyorum ki zaten zorla yaptıracaklarını zannetmiyorum. Askeriye için de aynısı oldu. Kazandım ama gitmedim. Duyanlar bazen salak muamelesi yapabiliyor. Çünkü oraya bir girdin mi hayatın kurtuluyor. Ama ben asker olmak istemiyorum. Zaten benim gözümde asker. Vatanı, milleti, dinine bir zarar gelecek olsa cihat edip bu cihatta en ön safta en önden gidebilmektir. Bunu yapabilen insanın mesleğinin asker olmasına gerek yok. O zaten savaşta en önde savaşır. Ama asker olup ta bunu yapacak yüreği yoksa ne yazıktır ki ona. O benim gözümde paralı askerdir. Paralı askerler de bilirsiniz ki böyle zoru görünce kaçar. Neyse sözü daha fazla uzatmadan sözü sona bırakmak istiyorum. Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle...

                                              SON :)

0 yorum:

Fatih ÜNÜGÜR Güncel Blog Sitesi, Dini, Tarih, Webmaster, Futbol, Sağlık, Teknoloji, Dizi ve Film, Program, Eğlence, Oyun

Çeviri